Mircea Lucescu, derbi maçı değerlendirirken, beraberliğin adil bir sonuç olduğunu belirtti.
Galatasaray'ın sahasında Fenerbahçe'yi konuk ettiği ve golsüz berabere kaldığı maçın ardından Mircea Lucescu, Fanatik' e derbi hakkındaki görüşlerini aktardı.
"Ne Galatasaray, ne de Fenerbahçe bu maçı kazanmayı hak etti," diyen Lucescu, "Galatasaray, ev sahibi olmanın verdiği enerji ve hırsla maça golle çok hızlı girmek istedi. Bu, Fatih Terim'in takımı için bir klasiktir ve gayet normaldir. Ancak karşılarında çok değişik bir Fenerbahçe buldular. Önlerinde alanları çok iyi kapatan, orta alan ve defansta hemen aksiyon alan bir misafir vardı. Luiz Gustavo ve Emre Belözoğlu'nun ustaca ve tecrübeyle bezenmiş oyunları çok çok etkili oldu" yorumunu yaptı.
"Galatasaray takımı gol atmak için hiperaktif davranınca doğal olarak çok top kayıpları yaptı. Fenerbahçe, golü bulmak için rakibi kadar istekli değildi. Amaçları önce alan kontrolüydü," diyen tecrübeli teknik direktör, "Biraz cesaret ne getirirdi bilemem ama böylesi atmosferde sakin oynamak, sinirlerine hakim olmak kolay değildir. Yine Galatasaray'a gelelim. Ben, onlardan özellikle forvette daha aksiyon ve kombiyonasyonlu oyun bekliyordum. Rakibin katı savunması da etken oldu, isteneni veremediler. Falcao'nun ileride yalnız kaldığını da gözlemledim" şeklinde konuştu.
Lucescu'nun derbi hakkındaki diğer değerlendirmeleri ise şu şekilde:
"Falcao'dan bahsederken Vedat Muriqi de değinmeden geçmek olmaz. Vedat, bence Fenerbahçe'ye son dönemde gelmiş en iyi santrfor. Güçlü, yaratıcı ve en önemlisi aklı hep golde. Gustavo'yu da hayranlıkla izledim. Oyunun her saniyesinde tetikteydi. Fenerbahçe'nin bu bölge için yaptığı en iyi transfer. Dün de maçın en iyisiydi. Ve kalecisi Altay Bayındır... Harika bir maç çıkardı. Şu anda Türkiye Milli Takımı'nın teknik direktörü olsam hemen 11'e koyarım."
"Galatasaray'da Terim gibi bir karakterin takımın yanında olmaması büyük bir handikap. Şöyle söyleyelim. Bir orkestra düşünün, şefi yok. Şefi olmayan orkestra olmaz. Terim'in yokluğu, saha içinde mücadele veren oyuncuları fazlazıyla etkiler. Ersun Yanal'ı da tebrik ediyorum. Derbiye takımını çok iyi hazırlamış. Geçilmez bir ekiple sahadaydı. Özgüveni bu kadar yüksek bir Fenerbahçe uzun zamandır görmemiştim."
"Atmosferden bahsetmezsem olmaz. Bükreş'ten buraya sadece ve sadece bunu yaşamak için geldim. Fantastik bir atmosfer. Galatasaray taraftarı inanılmaz olgun davrandı. Daha önce bu maçlarda yüz kızartıcı olaylar yaşardık. Çok medeni bir tribün atmosferi vardı. Tabii ki bunda, iki takım futbolcularının saha içindeki ağır başlı davranışlarının payı büyüktü. Türkiye'deki futbol ortamı hiçbir yerde yok."
"Ve Cüneyt Çakır... Premier Ligi'deki gibi sürekli akan, durmayan bir maç yönetti. Tecrübesini sahaya yansıttı. Bu maçın sonucu şampiyonluk yarışında kimseyi etkilemez. Mücadele, hırs üst düzeydeydi. Benim izlediğim Galatasaray ve Fenerbahçe son haftalara kadar yarışın içinde kalır."