Spor yazarlarının Beşiktaş'ın kupada Kırklarelispor'u 2-0 yendiği maça yaptıkları yorumları sizler için derledik.
Engin Kehale (Hürriyet)
Futbolu bazen fazla zorlaştırıyoruz. Dizilişler, sistemler, roller ve sorumluluklar o kadar birbirine giriyor ki aslında basit olan noktaları unutuyoruz. Sonuçta futbol, 11 kişinin topu kendi kalesinden rakip kaleye götürmeye çalıştığı bir oyun. Bunu yapmanın çeşitli yolları var. Gerçekten de yerleşime, hücum setlerine, geçiş hücumlarına çalışıp rakip kaleye gitmeyi kendiniz için kolaylaştırabilirsiniz, ancak en kolayı topla mesafe kat edebilecek ve rakibi geçebilecek oyuncularınızın olması. Beşiktaş'ta bu tarz oyuncu az. En net bu role uyan isim Gedson. Rafa biraz hızıyla, Semih gücüyle top taşıyabilir.
Topun bu şekilde uzun mesafe taşınamayacağı aşikâr. Bir diğer yol, Jesus'un Fenerbahçe'si gibi dirençli ve temaslı oynayıp, topu rakip kaleye yakın yerde geri kazanmak ve savunmaya yerleşmemiş rakibin zaafından faydalanmak. Solskjaer'in elinde bu baskıyı yapabilecek orta saha da yok. Durum böyle, kupa maçında bir de ilk 11'de rotasyon olunca Beşiktaş, rakip Kırklarelispor bile olsa baskı kurmayı başarmadı. Maç, biraz Semih ve Mustafa Hekimoğlu'nun rakip ceza sahasındaki fiziksel üstünlüğüne, biraz uzaktan çekilen şutlara kaldı. Olimpiyat Stadı'nın soğuk ve ruhsuz atmosferinde perdeyi açan, tam da böyle bir anda Muçi'nin kaleyi denemesi oldu.
Şunu da eklemek lazım. Beşiktaş'ın kadrosu, yerden yere vurulduğu kadar kalitesiz değil. Ancak sorumlulukların doğru dağıldığı bir ekip değil ve birbirini tamamlayan unsurlardan oluşmuyor. Transferin son günlerinde yeni yönetimin odağında da tam bu konu olmalı.
Ali Gültiken (Sabah)
Bu tür maçlarda rakibiniz, sahadaki diğer takım olmaz. Temel olarak kendinizle yarışırsınız. Rakibinizin gücü bellidir. Yapabileceklerinin sınırları da bellidir. Ciddiye almazsanız bu tür takımlar, ağır faturalar kesebilir. Öncelik her zaman sizin ne yaptığınızdır. Yüksek motivasyon sağlamak, oyun temposunu yukarıya çekmek gibi birçok şeyi yapmanız gerekir. Saha şartları, rüzgâr gibi sizi etkileyebilecek şeyleri de bir kenara bırakmanız gerekir.
Oyunun ilk yarısında Beşiktaş maça istediği şekilde giremedi. Rakibinin temposuna uydu, kendi ritmini hızlandıramadı. Dolayısıyla golü de bulamadı. Bu seviyedeki rakiplere karşı golü erken bulamayınca doğal olarak maçı koparamıyorsunuz. Oyunun içinde kalmaya devam ediyorlar. İkinci yarı Gedson Fernandes'in oyuna girmesiyle orta alan biraz daha hareketlendi. Rashica'nın da dahil olmasıyla oyun ve skor Beşiktaş'ın istediği noktaya geldi. Bu tür maçlar aslında Beşiktaş'ın şu an takım olarak ihtiyaç duyduğu maçlar. Zayıf bir rakip, onun ötesinde performanslarını gerçek maç atmosferinde görmek istediğiniz oyuncular için doğal bir atmosfer. Oyunun son bölümü bu bahsettiğimiz durumların ortaya çıktığı bir süreç oldu. Futbolcular gollerden sonra rahatladılar, daha güvenli şekilde rakip alanda oynamaya başladılar. Biraz daha kendi kimliklerine büründüler. Bu maçta, olması gerekeni yaptılar.
Turgay Demir (Fotomaç)
Ne diyordu Rahmetli ozan; Mahsuni Şerifim Çıksam Dağlara?Rast gelsem de avcı vurmuş Marala? Doldur tüfeğini beni yarala?Bir yaralı döşten gayrı nem kaldı? Milyonlarca Beşiktaşlı tam bu durumdalar? Bir yaralı döşleri var bir de Ziraat Türkiye Kupası umutları? Tıpkı geçen sezon olduğu gibi? Lig gitti, Avrupa bitti ama öte yandan bir ZTK aynı anda iki kupayla sezonu kapatmak anlamına da gelebilir. Yine tıpkı geçen sezon olduğu gibi? O nedenle Kupa'ya sımsıkı sarılmış durumda Beşiktaş... Dün rakip 2.lig'ten olunca biraz motivasyon sorunu yaşadılar, havanın soğukluğu da nefesleri kesti besbelli. Hal böyle olunca ortaya çok iyi futbol çıkmadı ve gol de gecikti. Dahası gole kadar fazla pozisyon da olmadı ve tribündekiler iki kere dondular?
Neyse ki 64'te Muçi doğru zamanda, doğru vuruşu yaptı ve perdeyi açtı. Ardından Joao Mario galibiyeti perçinledi. Beşiktaş ve Kırklarelispor (Hemşehrim) arasında ciddi bir hedef ve güç farkı olduğu için teknik analize gerek yok. Konuk takım elinden geleni yaptı ve gücü oranında mücadele etti, futbolu çirkinleştirmedi. Beşiktaş alternatif oyuncularını, genç golcülerini birlikte kullanma şansı buldu. Mustafa iki kez iyi top götürdü ama sonunu getiremedi, Semih'in de birkaç denemesi oldu. Joao Mario yavaş yavaş toparlıyor gibi. Daha önce futbolu unutmuştu da yeni yeni mi hatırlıyor bilemedim. Dün de iyi oynadı. Muçi şahsen benim çok şey beklediğim bir yıldız adayı ama henüz beklentileri karşılamaktan çok uzak. Semih ve Mustafa Hekimoğlu oynadıkları maçları tekrar tekrar izlemeli ve yaptıkları pozisyon hatalarını görmeliler. Gelişmeye ihtiyaçları var ama yaşları genç yani başarabilirler.