Spor yazarlarının Galatasaray'ın Sivasspor'u 4-1 yendiği maça yaptıkları yorumları sizler için derledik.
Güntekin Onay - Hürriyet
Galatasaray, geçen hafta 5-1 kazandığı Eyüpspor maçında olduğu gibi bir kez daha antrenman temposunda bir 90 dakika oynadı. Henüz 20'nci dakika dolarken 3-0'ı bulan sarı kırmızılılar, maçın geri kalan bölümünde sıkmadan, tempoyu düşük tutarak oynadı.
Dün Gabriel Sara yerine Morata'yı tercih eden Okan Buruk, İspanyol futbolcudan istediğini alamadı. Morata hem Osimhen'in arkasında oynarken hem de Nijeryalı golcü çıktıktan sonra santrfor pozisyonunda bekleneni veremedi.
Okan Buruk'un takımı son 3 resmi maçta (Konya-Eyüp-Sivas) 14 gol attı. Son düzlükte şampiyonluğa koşarken bu kadar golcü bir kimlik sergilemek önemli. Özellikle Osimhen, Yunus ve Barış Alper çok formda. Torreira için de ayrı bir parantez açmak şart. Uruguaylı futbolcu zaten geldiğinden beri Galatasaray'ın atom karıncası. Her yere yetişiyor, çok kritik topları rakipten çalıyor, pas oyununda bağlantıyı çok iyi kuruyordu. Torreira, 8 numara oynamaya başladıktan sonra ofansif becerilerini de sergilemeye başladı ve herkesi şaşırtmaya devam ediyor.
Galatasaray'ın bundan sonra 4 maçı kaldı ve 2 galibiyet 1 beraberlik şampiyonluk için yeterli olacak. 4 maçın hiçbiri kağıt üzerinde kolay değil ancak Galatasaray'ın oyuncu grubu kararlılık ve yüksek konsantrasyon ile yola devam ediyor.
Bir cümle de Sivasspor için... 1 puan alsa dahi lige güçlü bir şekilde tutunma ihtimali olan kırmızı beyazlılar, futbol adına bir varlık gösteremediği gibi, direnç ve mücadeleden de son derece uzaktı.
Ömer Üründül - Sabah
Öncelikle şunu belirteyim. Son viraja girildiğinde Galatasaray'ın her maça önemli bir derbi maçı oynayacakmış gibi çıkacağını tahmin etmek zor değil! Dün de maça son derece hırslı bir başlangıç yaptılar. Rıza hocanın taktik planında kanat forvetlerin önde bırakılması yeterli bir alan savunması oluşmasına izin vermeyince Galatasaray çok erken üst üste gelen 2 golle rahatladı . Ondan sonra da 31. dakikada 4. golü atarak maçın fişini çekti. Sonrasında da akıllı bir düşünceyle karşılaşmayı bir idman havasına getirdiler. Sonuçta da bir önemli 3 puanı daha kazandılar. Şimdi gelelim genel gözlemlerime; Beşiktaş maçından sonra ağır eleştirilere uğrayan Okan hoca, Morata ile konuşarak tek santrfora döndü. Zaten 3'lü defanstan 4'lüye geçtikten sonra bir de tek santrfora geçince işler rayına girdi. Ama maçtan önce tahmin ettiğim gibi dün gece de kolay maç diye tekrar Osimhen- Morata ikilisine döndü. Ancak eminim ki Trabzon maçında da tek santrfor ile çıkacaktır.
İlk 2 golde de Eren'in katkısı vardı. Bu çok formda oyuncunun sakatlık geçirmesi dün gecenin tek kaybıdır. Torreira'nın iki kişilik presle birlikte çok az pas hatası yaptığını, istikrarlı olduğunu ve de kr-i tik goller attığını söyleyerek geçen haftaki maç yazımın başlığını da "Torreira takımın temel direği" diye attık. Ertesi gün yazımı okuyan bir arkadaşım telefon açtı. 'Osimhen varken onun önünde Torreira olur mu?' dedi. Ben de şu cevabı verdim. "Torreira 3 senedir takımın temel direği, Osimhen bu sene geldi" diyerek durumu özetledim. Dün de haftalardır bahsettiğim gibi Torreira golcülüğünü gösterdi.
Levent Tüzemen - Fotomaç
Türkiye Kupası'nda Kadıköy'de Fenerbahçe'yi yenen Galatasaraylı oyuncular coşkulu oyunu yeniden kazandılar. O derbi galibiyeti başta Okan Buruk olmak üzere camiayı, taraftarları ve futbolcuları şampiyon olma konusunda motive etti. Sivas karşısında da oyunun tümüne hakim, topun patronu olan, sürekli hücumu düşünen ve müthiş pozisyonlar üreten bir Galatasaray izledik. Sivas gibi kapanan takımları açmanın tek şifresi, golü erken bulmaktı. 9. dakikada Torreira'nın takipçiliğiyle attığı gol, Galatasaray'ın gövdeli galibiyetinin kapısını açtı. Toplam 22 dakika içerisinde Galatasaray, Sivas kalesine gol olup yağdı. Özellikle Osimhen'in attığı 2. gol haftanın en güzel golüne aday olacaktır. Hikâyesine baktığımızda faulü Osimhen aldı, ortayı Sallai yaptı. Osimhen, kontrolvuruş şeklinde topu köşeye bıraktı. Özellikle sakatlanıncaya kadar Eren'in çalışkanlığı göz doldurdu. Sallai, hem hücumda hem de savunmada başarıydı. Yunus kanat oyuncusu olmasına rağmen orta alana gelip bir maestro gibi pas dağıtımını sağladı.
Maçtan önce taraftarlara projeler tanıtıldı. Bakan Dursun Özbek, inanılmaz işlere imza atacak. Ama yeni sezon için bir daha söylüyorum, Osimhen Galatasaray'da devam etmeli. Okan Buruk'un Lemina'ya özgürlük vermesi, Sanchez, Abdülkerim ikilisinin de daha rahat oynamasını sağladı. Çünkü Lemina savunmanın önünden topu alıyor. Orta alandan kanatlara ve dikine gerektiğinde etkili paslar atıyor. Lemina'nın varlığı Torreira'nın içindeki golcülüğün de dışarı çıkması sağladı.
Tolga Ersarı - Milliyet
Kupadaki Fenerbahçe derbisi ile başlayan sürecin ardından, başka bir deyişle beş maç sonra yine alışıldık kadro ezberini bozup Osimhen'in arkasında Sara ve Mertens'in yerine Morata tercihi ile sürdü takımını Sivasspor karşısında sahaya Okan Buruk. Elbette bunun temel nedeni, Morata'nın geçen haftaki Eyüpspor maçında oyuna girdiği 67. dakikadan sonra gösterdiği performans ve attığı iki goldü. Eyüpspor'a göre daha zayıf bir takım olan Sivasspor'a karşı hem de iç sahada bu verimin daha da artacağını düşündü büyük ihtimalle Buruk. Fakat doğal olarak beklediği olmadı. Morata, özellikle ilk yarıda yine bağlantı rolünü üstlenemedi. Sağ bekte Kaan Ayhan yerine Sallai tercihi ise tamamen rakip ile alakalıydı.
Morata olumsuzluğuna rağmen maça fırtına gibi başladı Galatasaray ve rakibini tam anlamıyla darmadağın etti. Öyle ki, 31. dakikada skoru 4-0'a getirdi sarı- kırmızılılar. Son haftaların golcüsü Torreira, yine fileleri havalandırdı ve kariyerinde en fazla gol attığı sezona ulaştı. Osimhen, bu karşılaşmada kaydettiği iki golle tüm kulvarlarda toplam 33 gole ulaşarak kariyerinin gol rekorunu kırdı. Bunun dışında güzel bir gol atan Barış Alper Yılmaz'la, Yunus Akgün'le, Sallai ile kısacası kanatlardan, ortadan yani her yerden gol aradı sarı- kırmızılılar. Özellikle Eren Elmalı, oyunda kaldığı 25 dakika boyunca sahanın en iyilerindendi. Defansif görevinin yanında sürekli sol kanattan bindirdi. İlk iki golde aksiyonun içerisindeydi. Onun 25. dakikada sakatlanarak oyundan çıkması Galatasaray için bir dezavantaj oldu. Nitekim sonrasında o kanatta bir savunma zafiyeti sonucu gol yedi sarı- kırmızılılar ve skor 4-1'e geldi.
Galatasaraylı futbolcular, 4-1'den sonra oyunu rölantiye aldılar. İkinci yarının tamamında da bu durumu sürdüren sarı- kırmızılılar, ilk yarıda buldukları gollerle sahadan 4-1 galip ayrıldılar. Bu arada ikinci yarıda farkı arttıracak fırsatlar buldu Galatasaraylı futbolcular. Ancak kimi zaman son vuruşlardaki hatalar kimi zaman da farkın ve oyunun getirdiği rahatlığın sonucu olan bencillikler farkın daha da açılmasını engelledi.
Kısacası beklediğinden çok daha rahat bir galibiyet aldı sarı- kırmızılılar. Galatasaray; kaliteli ve şampiyonluğa inanmış, kenetlenmiş kadrosu ve taraftarlarıyla dolu dizgin gidiyor. Kupada deplasmanda Konyaspor'u 5-1, ligde Eyüpspor'u deplasmanda 5-1 ve şimdi de iç sahada Sivasspor'u 4-1 ile geçti sarı- kırmızılılar. Burada, kupadaki Fenerbahçe derbisi ile başlayan süreç çok etkili oldu. Bu süreçte Lemina'nın altı, Torreira'nın sekiz numaraya çekilmesi ve Morata'nın yerine santrafor arkasına Sara'nın monte edilmesi belirleyici rol oynadı. Santraforda da Osimhen gibi bir dünya yıldızı olunca Galatasaray bugünlere geldi.
Esasen Osimhen'i anlatmaya kelimeler yetersiz kalıyor. Neredeyse tüm dünyanın gözleri üzerinde olmasına rağmen en ufak bir kompleks taşımayan, kiralık oynadığı takımı inanılmaz bir şekilde sahiplenen, maç ayırt etmeksizin terinin son damlasına kadar koşan, mücadele eden müthiş bir karakter Osimhen. Nijeryalı futbolcu sadece Galatasaray'a değil, Türk futboluna da çok büyük bir değer katıyor.
Sivasspor, ligde neden bu konumda olduğunu ispatlayan bir şekilde kötüydü. Galatasaray karşısında hiçbir varlık gösteremediler. Sarı- kırmızılıların; önümüzdeki hafta oynayacakları Trabzonspor maçını da düşünerek oyunu rölantiye almaları, onlar için bir şans oldu. Aksi takdirde skor daha da farklı olabilirdi. Sivasspor'u bu sezon pek çok kez izledim ve o karşılaşmalarda da iyi değillerdi. Haftaya Bodrum ile final gibi bir maça çıkacaklar.
Sonuç olarak Galatasaray, Fenerbahçe'nin Beşiktaş ile oynayacağı derbi öncesinde maç fazlasıyla puan farkını sekize çıkararak rahat bir şekilde köşesine çekildi. Şimdi sahne derbinin. Bununla birlikte sarı- kırmızılıları haftaya Trabzon'da zorlu bir mücadele bekliyor. Okan Buruk'un, bu haftaki Sivas maçının aksine haftaya Trabzonspor karşısında Morata'nın yerine Sara'ya görev vermesi gerekiyor. Bunun aksi bir tercih çok ciddi ve bedeli ağır bir hata olabilir!
Tunç Kayacı - Fanatik
"Mayıslar bizimdir" diyen Galatasaray, dün gece Sivasspor karşısında favori olduğu 90 dakikada fazla zorlanmadan galibiyete ulaştı. Okan Buruk, zirvede 5 puan artı ikili averaj moraliyle rüzgârı almış ekibiyle hem maç kazanırken hem de ideal kadrosuyla istediği futbolu takımına oynatıyor. Gerçekten, sakat ve cezalıların dönmesi kulübenin gücünü artırdı; Buruk'un çok önemli bir dönemde elini rahatlattı. Sivasspor karşısında ilk yarıda 4 gol bulan ev sahibi ekip, skoru daha da yukarı çıkartabilecek pozisyonlar da yakaladı.
Sivasspor, bu sezon kurulan yanlış kadro planlamasının kurbanı olmuş ve ligde kalma savaşı veriyor. Yiğidolar sadece Manaj ile gol ararken savunmasının hâli felaket. Rıza Çalımbay bu takımı ligde tutarsa, bence olağanüstü bir iş başarmış olur. Galatasaray'a gelince; ilk 20 dakikada farklı skoru bulunca, oyunu haklı olarak biraz rölantiye aldı. Osimhen hem kazandırıyor hem de rekorlarına rekor katıyor, Nijeryalı yıldız. Dün ilk yarıda Galatasaray adına tek olumsuzluk, sahanın en iyilerinden Eren'in sakatlanıp oyundan çıkmasıydı.
Lemina ile Torreira ikilisi, orta alandaki patronluğu hem savunmayı hem de hücumu inanılmaz rahatlattı. İkinci yarıya baktığımızda, sanki iki takım da ilk yarıdaki skora razı gibiydi. Çünkü oynanan futbol biraz "Al gülüm, ver gülüm" şeklinde olunca, Galatasaray adına rahat bir tempo oluştu; Sivasspor ise daha fazla fark yememeyi yeğlemiş gibiydi. Okan Buruk, farklı skoru yakaladıktan sonra kupa finalini ve kalan 4 maçı düşünerek daha kontrollü bir oyunu tercih etti. Kısaca, Galatasaray favori olduğu Sivasspor maçını beklediğinden kolay geçince, üst üste oynayacağı Trabzonspor maçlarına zihinsel olarak odaklandı. Özetle, Sarı-Kırmızılı ekip; en yakın rakibinden 5 puan önde çıktığı gecede aldığı galibiyetle maç fazlasıyla puan farkını 8'e çıkartıp taraftarını mutlu etti.