ÖZEL RÖPORTAJ | Yasin Öztekin: Derbiyi Galatasaray'ın kazanacağını düşünüyorum

Bucaspor formasıyla kariyerinin en golcü sezonunu geçiren Yasin Öztekin, Mackolik'e özel açıklamalarda bulundu. Tecrübeli oyuncu, Galatasaray günlerini, hafızalardan silinmeyen Trabzonspor-Galatasaray derbisini ve geleceğe dair planlarını Mackolik Muhabiri Zeliha Karaağaçlı'ya anlattı.

Zeliha Karaağaçlı: Bu sezon Bucaspor 1928 formasıyla kariyerinizin en golcü dönemini geçiriyorsunuz. 38 yaşında böyle bir performans sergilemek fiziksel ve mental olarak nasıl bir hazırlık gerektiriyor?

Yasin Öztekin: 38 yaşındayım ve kendimi çok iyi hissediyorum. Fitim, çalışıyorum. Bu sene her sahaya, her idmana çıktığımda kendimi tamamen odakladım ve işime verdim. Zaten hayatımız boyunca futbol oynadık, en sevdiğimiz işi yapıyoruz. Futbolu gerçekten çok seviyorum. Futbolu seven ve hedefi olan bir insan her zaman istekli, arzulu ve odaklı olur. Ben de hayatım boyunca hep böyleydim. Her maça konsantre oldum. Bu sene daha çok forvet oynadım ve gol katkıları sağladım. Bunun için de mutluyum. Önümüzdeki 1-2 yıl daha hedeflerim var ve futbola devam etmek istiyorum, inşallah.

Trabzonspor - Galatasaray derbisi için favoriniz var mı? İki takımı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Trabzonspor ? Galatasaray maçı her zaman zor bir mücadeleye sahne olur. Özellikle Trabzon'da oynanan maçlar. Galatasaray şu an hem fiziksel hem de mental olarak çok iyi durumda. Bu yüzden Galatasaray'ın kazanacağını düşünüyorum. Bu saatten sonra Galatasaray hata yapmak istemeyecektir. Futbolcular ve teknik heyet iyi konsantre olmuşlardır. Bu nedenle Galatasaray'ın bir şekilde kazanacağını öngörüyorum. Gerçekten iyi oynuyorlar; hem defans hem orta saha hem de hücum hattı iyi işliyor. Trabzonspor ise bu sezon istediği gibi bir performans sergileyemedi ve beklediği oyunu oynayamadı. Elbette kendi sahasında kazanmak isteyecektir. Ancak Galatasaray, şampiyon olmak istiyorsa bu maçı da kazanmak zorunda ve ben kazanacaklarını düşünüyorum.

İki camiada da forma giymek nasıl bir deneyimdi? Trabzonspor ve Galatasaray sizin için ne ifade ediyor?

İki camiada da oynamaktan dolayı çok mutluyum ve gururluyum. İki farklı yapı, iki farklı ortam. Trabzonspor'a Türkiye'ye ilk geldiğim zamanlarda transfer oldum. O zamanlar biraz daha genç ve Türkiye'ye yeni alışan bir Yasin Öztekin vardı. Şenol Güneş döneminde 34 maçın 33'ünde forma giydim, Avrupa maçlarında oynadım. Benim için gayet iyi bir sezon geçmişti. Türkiye'de her kulüp taraftarı takımına sahip çıkıyor, futbolu çok seviyor. Ama Trabzonspor'daki senem gerçekten güzeldi. Galatasaray'da ise 4 yılım geçti, 6 kupa kazandım, milli takıma yükseldim, birçok gole katkı sağladım. Galatasaray'a gitmek kolay değil ama orada kalmak hiç kolay değil. Bunu da başardığımı düşünüyorum. Dortmund altyapısında aldığım eğitim ve disiplinin bunda büyük payı var. O altyapının temellerini Türkiye'de de sürdürerek başarılı oldum.

Süper Lig'den bir teklif gelse, değerlendirmeye açık olur musunuz?

Süper Lig'den teklif gelirse, hangi takım olursa olsun seve seve giderim. Bir yıl daha odaklanıp istekli ve arzulu bir şekilde, özel hocamla birlikte çok çalışırım. Özel hoca olmadan başarı kolay kolay gelmiyor. Çok çalışmak, ekstra antrenmanlar yapmak gerekiyor. Bu yüzden böyle bir hedefim var. Kendimi iyi hissediyorum. Futbolda yaşın bir önemi olmadığını tüm gençlere, futbolculara ve Türk milletine göstermek istiyorum. Odaklandığında, çok çalıştığında ve konsantre olduğunda her şeyi başarabileceğini herkese kanıtlamak istiyorum. Bu kolay bir hedef değil. 38 yaşında Süper Lig'e dönmek elbette zor ama mutlaka bir kulüp bu isteğimi değerlendirir diye düşünüyorum. Sonuçta istediğim çok bir şey değil; sadece bir şans ve güven. Hangi takım olursa olsun, o güven verildiğinde mutlaka kazanmasını sağlarım. Böyle bir hedefim var.

Hem Galatasaray'ın başındaki Okan Buruk hem de Trabzonspor'un Teknik Direktörü Fatih Tekke, Türk futbolunun önemli isimleri. İki hocayı nasıl değerlendirirsiniz? Oyun anlayışları, oyuncu yönetimleri ve genel futbol vizyonları açısından neler söylersiniz?

Okan Hoca son iki sezondur şampiyon oluyor. Kendisi de Galatasaray'da uzun yıllar futbol oynadı. Gayet iyi işler yapıyor, başarılı bir performans sergiliyor. Bu sene de büyük ihtimalle arka arkaya üçüncü Süper Lig şampiyonluğunu alacak. Bu da demek oluyor ki yaptığı birçok şeyi doğru yapıyor ve güçlü yönleri var. Bu yüzden kendisini tebrik ediyorum. Takım gayet uyumlu oynuyor, herkes disiplinli bir şekilde çalışıyor. Bu düzeni sağlamak kolay değil ve Okan Hoca bunu başarmış. Ben kendisiyle çalışmadım ama dışarıdan gördüğüm bu yönde. Fatih Hoca ile de çalışmadım. Trabzonspor'a yeni geldi. Her hocanın güçlü ve iyi yönleri vardır. Bir teknik direktör bir takıma geldiğinde, 1-2 haftada birçok şeyi değiştiremez. Bunun herkes tarafından bilinmesi gerekir. Ama zamanla Fatih Hoca'nın da ait olduğu Trabzonspor'da iyi işler yapacağını düşünüyorum.

Galatasaray'da geçirdiğiniz dönemde en unutulmaz anınız neydi?

Galatasaray'da birçok anım var. İlk geldiğimde Kayseri Erciyesspor'dan transfer olmuştum ve ilk 6 ayım kolay geçmedi. Bazen oynuyordum, bazen yedek kalıyordum, bazen sonradan oyuna giriyordum ya da kadroya giremiyordum. Ancak Hamza Hoca'nın gelişiyle birlikte adeta yeni bir güneş doğdu. Zaten çalışkandım ama bir türlü istediğim performansı sergileyememiş, beklediğim güveni görememiştim. Futbolda böyle şeyler olabiliyor. Pes etmemek gerekiyor. Pes etmediğinde her şeyi başarabiliyorsun. Hamza Hoca'nın gelişi benim için çok önemliydi. Sonrasında 4. yıldızı hep birlikte taktık, Süper Kupa'yı kazandık, Türkiye Kupası'nı kazandık. Bir ara başka bir takıma kiralanacaktım ama haberim bile yoktu. Galatasaray'da kaldım, kendime güvendim ve Galatasaray'ı şampiyon yaptım. 2014-2015 sezonunun 32. haftasında Beşiktaş'a attığım gol, 4. yıldız sezonundaki en özel anlarımdan biridir. Stadyum tıklım tıklım doluydu, taraftar muhteşemdi. O destek beni adeta uçuruyordu. Bu da unutamadığım güzel anılarımdan bir tanesi.

Futbol kariyerinizde bundan sonraki hedefleriniz neler? Geleceğe dair planlarınız arasında neler var?

Bir iki sene, hatta belki daha uzun süre futbol oynamak istiyorum. Şu an oynayabildiğim kadar oynamak istiyorum çünkü futbolu çok seviyorum. Futbol benim hayatım. Hep böyleydi ve bundan sonra da böyle olacak. Şu an sadece futboluma konsantre olmak istiyorum. Ancak gelecekte hem antrenörlük yapmak hem de Türkiye'de Türk futboluna hizmet etmek istiyorum. Türkiye'de çok yetenekli futbolcularımız var. Onları daha da geliştirerek, iyi bir sistem ve disiplinle, çok çalışarak daha fazla oyuncunun yetişmesini sağlamak istiyorum. Onlara sahip çıkmak istiyorum. Avrupa'da Dortmund'da oynadım. Orada bu kadar fazla yetenekli oyuncu yok ama sistem ve disiplin sayesinde çok oyuncu çıkıyor. İnşallah önümüzdeki yıllarda Türk futboluna doğru bir şekilde katkı sağlamak istiyorum.