Süper Lig'i 95 puanla zirvede tamamlayan Galatasaray, sezonu Başakşehir karşısında aldığı 2-0'ık galibiyetle noktalaladı. Dries Mertens ve Fernando Muslera'nın son kez sarı-kırmızılı formayı terlettiği mücadeleye dair öne çıkan yorumları sizin için derledik.
Uğur Meleke - Hürriyet
Galatasaray'ın 2011 yazında yaptığı Cana-Muslera takası da Süper Lig ölçülerinde tarihi bir hamle. Galatasaray'ın Cana'nın üzerine 6 milyon Euro ödeyerek aldığı Muslera, sadece kulübünün değil ligin de tarihine geçti. Zaman zaman söylüyorum: Süper Lig'de 90'lar Hagi'nin yıllarıydı. 2000'ler Alex'in. 2010'ların da simge ismi Muslera oldu. Hatta 2020'lere de imza atmayı sürdürüyor Uruguaylı eldiven. Bugün Galatasaray kulübüne gitse ve "şu kazandığımız 19 kupadan 4-5'ini verin eve götüreyim" dese, itiraz edemeyeceğiniz bir yaşayan efsane Muslera.
Dün Galatasaray kulübü, tribünleri ve sporcuları, Muslera'yla Mertens'e verdikleri katkıya yakışır bir veda yaptılar. Yine konsantreydiler. Yine istekliydiler. Ve galibiyetle bitirdiler sezonu.
Dün Galatasaray tribünleri "Yerine sevemem" şarkısıyla Muslera-Mertens'e veda ederken, sahadaki birkaç futbolcu da 2025-26 tablosunda daha fazla yer bulmanın hesaplarını yapıyorlardı. Geçen hafta da yazmıştım, dün haklılığım bir kez daha kanıtlandı sanırım: Nelsson'un önünde forma verilen Metehan, nasıl bu Cuesta'nın arkasına düşer? Dünkü performansıyla Cuesta bir kez daha gösterdi bu seviyenin oyuncusu olmadığını. Gelecek sezon tablosunda daha fazla yer bulma şansı olan adamsa Jakobs. İki maçtır sahanın en iyilerinden. Hem çok istekli, hem çok diri. Kaan Ayhan da çok yüksek viteste bitirdi sezonu.
Bülent Timurlenk - Sabah
Lazio Başkanı Lotito inat etmeyip 500 bin Euro daha verse sezon başında Muslera'nın bir yıl kalmış kontratını 5 sezona uzatacaktı. O sezon Galatasaray ligde 16 mağlubiyet aldı. 2011 yazında Copa America vardı ve belki de sarı-kırmızılı kulübün yönetim tarihinde ellerini en çabuk tuttukları transfere imza attılar. Muslera 'Evet' dedi, kupayı Uruguay aldı. Gecikseler devler önünde sıraya girerdi. Bugün neredeyse bir fotoğraf karesine sığmakta zorlanılan kupalarla veda ederken 16 mağlubiyet almış takıma gelen adam, son 3 sezonunda Okan Buruk yönetiminde sadece 7 maçta mağlubiyet üzüntüsü yaşadı. Uruguaylı file bekçisinin büyük kaleciliği kadar bunca yıl Galatasaray'dan ayrılmayı düşünmemesi -elbette iyi kontratları vardı ve Galatasaray'ın da onu 14 yıl boyunca kadrosunda tutmayı başarması, o büyük kaleciliğin yanında çok büyük bir futbol doğrusudur.
Napoli tarihinin en çok gol atan adamı, şampiyonluk kazanamadan ayrıldığı şehirden pekala İtalyan devi Juventus'a gidebilirdi. Önerilen rakam 5 milyon Euro'ydu. Mertens'in tulum peyniri yiyip çay içeceği varmış! 30'ların ortasında Türkiye'ye gelen bir Serie A efsanesinin, bir gün olsun ne oynadığı pozisyonu ne de yedek kalmasını dert etmeyip sahada ve tesiste hocasının sağ kolu gibi davranması, attığı goller ve yaptığı asistlerden çok daha önemlidir.
Büyük bir kaleci gittiğinde yenilecek gollerin, önemli bir futbol aklı gittiğinde çözülecek maçların endişesi düşer taraftarın aklına. Söz konusu Muslera ve Mertens olunca işte bunlar istatistiklerden fazlası.Galatasaray, sadece rakamlarla anlatılmayacak kadar iki büyük karakter ve yürek ile vedalaştı.
Levent Tüzemen - Sabah
Başkan Dursun Özbek'in 2017'deki ''Fenerbahçe 4. yıldızı takmadan biz 5. yıldızı takarız" söylemi bu sezon hayat buldu ve Galatasaray, 25. şampiyonluğunu elde ederken omuzlarına da 5. yıldızı taktı. Galatasaray camiası ve taraftarları 5 yıldızla kapanan sezonu coşku ile kutlamaya devam ediyor. Ancak bu şampiyonluğun stratejik açıdan çok büyük önemi var. Galatasaray, Fatih Terim'le 4 yıl üst üste şampiyon olurken başarılarını önce UEFA Kupası, sonra da Süper Kupa'yı kazanarak taçlandırmıştı. Eğer 2000-01 sezonunda 70 milyon dolara kurulan Fenerbahçe takımı Mustafa Denizli ile şampiyon olmasaydı Aziz Yıldırım, tıpkı mevcut başkan Ali Koç gibi istifaya davet edilirdi. O şampiyonluk Aziz Bey'in 20 yıl başkan olmasını sağladı. Dursun Özbek yönetimi, Okan Buruk ve oyuncular 2. yıldan sonra üst üste 3. şampiyonluğunu kazanarak bütün rakiplerin üzerinde ciddi bir psikolojik baskı oluşturdu. 3 yıldır ikincilikle yetinen Fenerbahçe yönetimi ciddi bir kriz ve kaosun içine girdi. Tribünlerdeki koreografi mükemmel hazırlanmıştı. Hem takıma hem Okan Buruk'a atfedilen bu koreografiler çok anlamlıydı. Başkan Özbek'in 2017'deki söylemi sadece tribünlerde kalmayacak, Galatasaray tarihine de büyük harflerle yazılacak. Bu arada Başakşehirli oyuncuların şampiyon Galatasaray'ı alkışlamaları örnek olacak güzellikte. Ancak ligde 1 kırmızı, 8 sarı gören Ba'nın, gol kralı Osimhen'e karşı tavırları güzelliklere gölge düşürdü.