ÖZEL RÖPORTAJ | Carlos Cuesta: Eleştiriler sert değildi

Galatasaray'ın Kolombiyalı savunmacısı Carlos Cuesta, sarı-kırmızılı kulüpte çifte kupa kazandığı ilk sezonun ardından Mackolik'e konuştu.

Cuesta, Mackolik Muhabiri Zeliha Karaağaçlı'ya verdiği özel röportajında; transfer sürecinden Okan Buruk'la ikili ilişkisine, İstanbul'daki yaşantısından Şampiyonlar Ligi hedeflerine kadar birçok konuda açıklamalarda bulundu.

Zeliha Karaağaçlı: Türkiye'ye transferin esnasında Davinson Sanchez'le konuştuğunu söylemiştin. Transfer sürecinde neler yaşandı, Sanchez'le neler konuştunuz? Türkiye'ye gelirken aklında soru işaretleri var mıydı?

Carlos Cuesta: Aklımda buraya gelmeden önce herhangi bir şüphe yoktu. Tabii ki Davinson Sanchez ile konuştuk. Bana burada takımın nasıl olduğunu, ortamı, hocayı, burada nelerle karşılaşacağımı anlattı. Bilmem gereken her şeyi paylaştı. Her şeyden önce de kafamın rahat olmasını sağladı. Çünkü çok güzel, aile gibi bir gruba dahil olacağımdan bahsetti. Bu yüzden, kararımın hem kolay hem de doğru olduğunu düşünüyorum.

Galatasaray dışında Süper Lig'den teklif aldın mı?

Başka bir teklif almadım. En azından benim bildiğim kadarıyla bana karşı bir ilgi yoktu. Transfer sezonu kapanmak üzereyken bana ciddi şekilde gelen tek takım Galatasaray'dı.

Galatasaray kariyerinin başındasın fakat taraftarların beklentisi ilk günden beri yüksek. İlk maçlardaki performansın ve özellikle Kasımpaşa maçındaki penaltı sonrası gelen tepkilerin boyutuna bakıldığında, haksızlığa uğradığını düşünüyor musun?

Bence o eleştiriler sert değildi. Çünkü Galatasaray gibi bir takımda her maç önemli ve sonunda puan kaybına neden olacak bir hata yaptığınızda bu eleştiriler gelir. Bunu çok normal ve doğal karşılıyorum. Bu takım sahaya her zaman kazanmak için çıkıyor. İyi tarafından bakarak daha iyisini yapmaya çalışıyoruz. Elbette hatalar da oluyor. Bu hatalardan sonra kendimi geliştirmek için ders çıkarıyor, takımın ve taraftarların beklentisini karşılamak adına elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum. Eleştirileri de bu şekilde kabul ediyorum.

Okan Buruk gibi kariyerinde önemli başarılar elde etmiş bir teknik direktörle çalışmak senin için nasıl bir deneyim? Önümüzdeki dönemde seni ilk 11'de daha sık görecek miyiz?

Hocayla çalışmak çok ilginç. Hem oyuncu hem de teknik direktör olarak birçok başarı kazanmış biri olduğu için ondan öğrenebileceğimiz çok şey var. Ben de kendisinden olabildiğince çok şey öğrenmeye çalışıyorum. İlk 11'de oynamak ise her şeyden önce benim performansıma bağlı. İlk 11'de başlamak ya da yedekten girerek katkı sağlamak fark etmez. Sonuçta her zaman güvenilebilecek bir oyuncu olduğumu göstermek istiyorum. Bu da hem hocanın kararı hem de benim sahada göstereceğim performansa bağlı.

Transferinin üzerinden kısa bir süre geçmesine rağmen hakkında birçok ayrılık iddiası ortaya atıldı. Gelecek sezona dair beklentilerin ve planların neler? Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi serüveninde yer alacak mısın?

Öncelikle Şampiyonlar Ligi kısmıyla başlayayım. Bu, her oyuncu için çok büyük bir organizasyon. Her oyuncu orada bulunmak ister. Benim de hedefim Şampiyonlar Ligi'nde yer almak ve katkı sağlamak. Buraya 3,5 yıllık bir kontratla geldim. Bunun kısa bir kısmı tamamlandı. Temmuz ayından itibaren kulübün hedeflerine katkı sağlamayı umuyorum. Gelecek planım bu yönde.

Avrupa futboluyla Türk futbolu arasındaki en büyük farklar neler? Belçika ile Türkiye arasında seni en çok zorlayan farklılık neydi?

Buradaki farkları anlayabilmek için daha uzun süre oynamış olmak gerekiyor diye düşünüyorum. Sonuçta dört yıl boyunca oynadığınız bir yerden sezon ortasında başka bir takıma geldiğinizde, alışma süreci zaman alıyor. Yeni ligin, takımın, taktik düzenin yanı sıra birlikte oynadığınız oyunculara da alışmak gerekiyor. Bu nedenle şu an için sağlıklı bir karşılaştırma yapmam zor. Bunun için daha fazla zaman geçmesi gerektiğine inanıyorum.

Kolombiya elemelerde her ne kadar son 4 maçta 1 puan toplayabilmiş olsa da Dünya Kupası bileti için avantajını koruyor. 2026 Dünya Kupası senin için ne anlam ifade ediyor?

Eğer katılırsak, bu benim ilk Dünya Kupası deneyimim olacak. Her futbolcu gibi benim de hayalim Dünya Kupası'nda forma giymek. Beklentilerim yüksek. Önümüzdeki maçları kazanacağımıza ve Dünya Kupası'na katılacağımıza inanıyorum. Son maçların da istediğimiz gibi geçeceğini düşünüyorum. Orada olacağımıza eminim. Bu, benim için bir rüyanın gerçekleşmesi anlamına geliyor: İlk kez Dünya Kupa'sında forma giymek.

Kısa bir süre önce İstanbul'a taşındın. Burada nasıl zaman geçiriyorsun? Birlikte en çok zaman geçirdiğin takım arkadaşların kimler?

Açıkçası İstanbul'da çok fazla dışarı çıkan biri değilim. Genelde evde ailemle vakit geçiriyorum. Nadiren dışarı çıkıyorum. Antrenmanlar ve maçlar dışında en çok görüştüğüm isimler Davinson Sanchez, Lucas Torreira, Fernando Muslera ve Alvaro Morata. Diğer oyuncularla da tabii ki dostluğum var ama dışarıda daha sık görüştüğüm isimler bunlar diyebilirim.

Şampiyonluk kutlamalarında ve sezon boyunca taraftarların desteği çok büyüktü. Galatasaray taraftarıyla ilgili izlenimlerin neler?

Taraftarın büyüklüğünü gelmeden önce de biliyordum. Hepimiz Galatasaray'ı ve taraftarını tanıyoruz. Ancak geldikten sonra beni çok etkilediler. Verdikleri enerji beni derinden etkiledi. İşler iyi gitmediğinde bile tribünden gelen desteği hissetmek, daha iyisini vermek için bizi motive eden çok büyük bir güç. Bu yüzden çok etkilendiğimi söyleyebilirim.

Kutlamalardan bahsetmişken, o gece sahneye 'Çocukluk Aşkımsın' şarkısıyla çıktın. Bu şarkıyı seçmen senin tercihin miydi?

Spontane gelişen bir olaydı. Şarkının tüm sözlerini bilmiyorum ama tesislerde ve stadyumda sürekli duyduğumuz, bildiğimiz bir şarkıydı. Bu nedenle her şey kendiliğinden gelişti. İnsanların hoşuna gittiğini görmek beni mutlu etti. Birden fazla seçenek sunmuştum. Onlardan biri çaldı ve doğru, güzel olanın seçildiğini düşünüyorum.