Fenerbahçe Beko?nun bu yaz kadrosuna kattığı Talen Horton-Tucker, hem EuroLeague?de hem de Basketbol Süper Ligi?nde dikkat çeken bir giriş yaptı. Genç yıldızın kariyerini ve oyun içindeki güçlü-eksik yanlarını sizler için değerlendirdik.
Fenerbahçe Beko, EuroLeague'de yeni sezona farklı Paris Basket galibiyetiyle başladı. Maçın yıldız isimlerinden biri de yeni transfer Talen Horton-Tucker oldu.
24 yaşındaki oyuncu, EuroLeague'de çıktığı ilk maçta 20 sayı, 2 ribaund ve 2 asistlik performansıyla göz doldurdu.
Basketbol Süper Ligi'nde ise kaybettikleri Tofaş maçında 24 sayı, 4 ribaund ve 7 asist ile oynayarak dikkatleri üzerine çekti.
Peki Talen Horton-Tucker kim? NBA kariyerinde neler yaşadı? Artıları ve eksileri neler? Birlikte göz atalım.
NBA kariyeri
Talen Horton-Tucker, 2019 NBA Draftı'nda Orlando Magic tarafından 46. sıradan seçildi ancak hakları hemen Los Angeles Lakers'a takas edildi. Genç oyuncu, Temmuz 2019'da Lakers ile sözleşme imzaladı. İlk sezonunda zaman zaman G League'de görev aldıktan sonra Aralık 2019'da Minnesota Timberwolves'a karşı NBA'deki ilk maçına çıktı.
Covid'in patlak verdiği döneme denk gelen çaylak sezonunda az sayıda forma şansı bulsa da, sezonu şampiyon tamamlayan Lakers kadrosunun bir parçası olmayı başardı. Bu başarıyla birlikte Horton-Tucker, 19 yaş 322 gün ile NBA tarihinde şampiyonluk yaşayan en genç üçüncü oyuncu oldu.
Lakers'ın 2020 şampiyonluğunun ardından Horton-Tucker, 2020-21 sezonunda rotasyonda daha önemli bir yer edinmeye başladı. Özellikle sezon öncesindeki performansları, hem takım arkadaşları hem de koçları tarafından övgüyle karşılandı. Lakers süperstarı LeBron James de genç takım arkadaşı için sosyal medyada "Bu çocuk tam anlamıyla özel! Onu bir kenara yazın" diyerek Horton-Tucker'ın yeteneğine dikkat çekti.
Genç oyuncu 65 maçta forma giydiği ikinci sezonunu 9 sayı, 2.6 ribaund ve 2.8 asist ortalamaları ile tamamladı.
Horton-Tucker, 2021-22 sezonunda da sürelerini artırdı. Nisan 2022'de Golden State Warriors'a karşı kariyerinin o dönemki en yüksek skorunu kaydederek 40 sayı attı. Ancak Lakers'ın sezonu beklentilerin altında kalırken, Horton-Tucker da beklenen gelişimi gösteremedi. Bunun sonucunda 25 Ağustos 2022'de Patrick Beverley'nin de yer aldığı bir paket karşılığında Utah Jazz'a takas edildi.
24 yaşındaki guard, Utah'taki ilk sezonunda inişli çıkışlı bir performans sergiledi. Çoğunlukla benchten gelerek 6. adam rolünü üstlendi, ancak ilk beş başladığı bazı maçlarda dikkat çekici performanslar ortaya koydu. Örneğin 29 Mart 2023'te San Antonio Spurs'e karşı 41 sayı atarak NBA kariyer sayı rekorunu kırdı ve takımının galibiyetinde başrol oynadı. Sezonu 10.7 sayı, 3.2 ribaund ve 3.7 asist ortalamalarıyla tamamladı.
Tucker, 2023-24 sezonunda da beklenen çıkışı yapamadı. 51 maçta 10.1 sayı, 2.4 ribaund ve 3.5 asist ortalamalarıyla oynadı. Yeniden yapılanma sürecindeki Utah Jazz, guard rotasyonundaki genç oyuncu yoğunluğu nedeniyle 2024 yazında Horton-Tucker'la yeni sözleşme imzalamadı.
Chicago doğumlu oyuncunun NBA'deki sonraki durağı, memleketinin takımı Chicago Bulls oldu. 2024-25 sezonunda 58 maçta forma giydi ancak ortalama 12.5 dakikada 6.5 sayı üreterek sınırlı bir katkı verebildi. Alt sıralarda yer alan ve yeniden yapılanmaya giden Bulls kadrosunda da Horton-Tucker aradığı rolü bulamadı. Sezon sonunda Chicago ekibiyle yollarını ayıran oyuncu, NBA'de kalmak için başka takımlarla görüşse de kendisi için tatmin edici bir kontrat fırsatı bulamadı.
Fenerbahçe Beko'ya transferi
2025 yazında adı Avrupa kulüpleriyle anılan Talen Horton-Tucker, 20 Eylül 2025'te Fenerbahçe Beko ile resmi olarak anlaşma sağladı. Sarı-lacivertli kulüp, ABD'li guard ile iki yıllık sözleşme imzalandığını duyurdu. Bu transferle birlikte Fenerbahçe Beko, 2024-25 sezonunu üç kupayla kapatan kadrosuna NBA şampiyonluğu yaşamış bir ismi eklemiş oldu.
İstanbul'a geldikten sonraki ilk açıklamalarında, Avrupa'ya adım atmadan önce Fenerbahçe'nin eski yıldızı Bobby Dixon (Ali Muhammed) ile görüştüğünü belirten Horton-Tucker, şu ifadeleri kullandı:
"Dixon'la aynı bölgede büyüdüm. Onun buraya geliş gidişlerini takip ettim. Bana Fenerbahçe'nin tarihini, nasıl bir organizasyon olduğunu anlattı. Bu da kararımda etkili oldu."
Artıları
Fiziksel kapasite
Talen Horton-Tucker'ın en dikkat çekici özelliği fiziksel yapısı. 1,93 m boyunda olan oyuncu, yaklaşık 2,16 m kanat açıklığına sahip ve boyuna oranla basketbol tarihinin en sıra dışı uzun kollu oyuncularından biri konumunda. Bu fiziksel avantaj sayesinde hem kısa hem uzun pozisyonlardaki rakiplerine karşı savunmada etkili olabiliyor. NBA'de görev yaptığı dönemde zaman zaman birden fazla pozisyonu savunması ve çember yakınında boyundan beklenmeyecek bloklar yapması bunun göstergesi olmuştu.
Gövdesi de oldukça güçlü olan Tucker, bu özelliği sayesinde Avrupa seviyesinde iyi bir delici oyuncu olma potansiyeline sahip. Paris Basket'e karşı oynanan maçta da potaya buldozer gibi gittiği bazı pozisyonlarda bunu gösterdi.
Penetre gücü
Horton-Tucker'ın hücumdaki en büyük silahı, rakip savunmayı zorlayan penetreleri. Az önce bahsettiğimiz güçlü vücudu ve uzun kolları sayesinde çarpışmalardan korkmuyor, temasla bitirebiliyor.
Bu özelliğiyle hem rakip faul yükünü artırıyor hem de çizgiye giderek kolay sayı bulabiliyor. Bu konuda bir diğer artısı ise potanın iki tarafından da bitirişlerinin iyi olması.
Top hakimiyeti ve dribblingi
Kalıplı bir fiziğe sahip olmasına rağmen, bir guard kadar güvenli top sürebiliyor. Özellikle yarı sahada birebir oyunlarda rakibini geçebiliyor, crossover ve spin hareketleriyle savunmayı dengesiz bırakabiliyor. Bu da onu, hücumun tıkandığı anlarda değerli bir çözüm haline getiriyor. Ayrıca kendi skorunu üretme konusunda da bu özelliği ona epey yardımcı oluyor.
Çok yönlülük ve pozisyon esnekliği
Horton-Tucker, NBA'de hem oyun kurucu, hem skorer guard, hem de kısa forvet pozisyonlarında denenmişti. Jasikevicius da onu gerektiğinde birinci ve ikinci oyun kurucu olarak kullanabileceği gibi, güçlü fiziğiyle üç numarada da değerlendirebilir. Aslında Paris Basket maçında da bunu gördük. İlk yarıda daha fazla topla üreten bir kısa rolünde oynarken, ikinci yarıda bitirici bir forvet şeklinde oynadı. Bu çok yönlülüğü Avrupa'da da fark yaratacağı önemli konulardan biri olacak.
Özgüveni ve tecrübesi
Talen Horton-Tucker henüz 24 yaşında olmasına rağmen, kariyerinde şimdiden çok özel bir tecrübeye sahip: Los Angeles Lakers formasıyla LeBron James ve Anthony Davis'in yanında NBA şampiyonluğu yaşadı ve play-off atmosferini gördü. Bu deneyim, Fenerbahçe'nin EuroLeague'de oynayacağı kritik karşılaşmalarda ona özgüven ve soğukkanlılık olarak geri dönecek.
Horton-Tucker'ı farklı kılan bir diğer özellik ise sorumluluk almaktan kaçmaması. Oyunun sıkıştığı anlarda elini taşın altına koyabiliyor, inisiyatif alarak takımı için sahneye çıkabiliyor. Bu özelliği, EuroLeague'de şampiyonluk hedefleyen bir takım için değerli bir katkı anlamına geliyor. Tabii ki Avrupa basketboluna yeni adım atan bir isim olması, onu başta zorlayabilir. Ancak sahip olduğu özgüven ve büyük sahnelerde edindiği tecrübeler düşünüldüğünde, kıta basketboluna kısa sürede adapte olması kimse için sürpriz olmayacak.
Eksileri
Dış şut istikrarsızlığı
Talen'ın en bariz eksikliği dış şutları. NBA'deki beş sezonunda üç sayı yüzdesi %29.9'du -ki bu bir kısa oyuncu için oldukça düşük bir yüzde. Bu zaafı yüzünden savunmalar onu geride karşılayıp içeri kapanabiliyor. Geçtiğimiz sezon Chicago'da %33 ile kariyerinin en iyi yüzdesini yakaladı ancak hala dış şutlarını geliştirmesi gerekli. Avrupa basketbolunda bu zaaf daha da belirginleşebilir, ceza şutlarını sokamadığı sürece rakipler savunma planını ona göre kurabilir.
Karar verme problemleri
24 yaşındaki oyuncunun eksik yönlerinden biri de karar verme problemleri. Top elindeyken bazen oyunu fazla zorlayabiliyor. Potaya körü körüne gitmek ya da pas açısını geç görmek gibi hataları mevcut. Bu da hem top kayıplarına hem de hücumda akışın bozulmasına yol açıyor. Aslında iyi bir pasör olmasına rağmen yeteri kadar iyi bir karar verici olmaması onu NBA'in dışına iten unsurlardan biri olmuştu. EuroLeague'in disiplinli savunmalarında bu zaafını törpülemesi gerekecek.
Savunma konsantrasyonu
Horton-Tucker'ın uzun kollarıyla potansiyeli yüksek olsa da, savunmada konsantrasyonunu kaybettiği anlar var. Perdelerde takılı kalabiliyor, yardımlarda yanlış riskler alabiliyor. Doğru sistem içinde bu gelişebilir ama şu haliyle dalgalı bir savunmacı profili çiziyor. Avrupa'daki savunma şemalarına alışması da biraz zaman alabilir.