Spor yazarlarının Galatasaray - Beşiktaş maçına dair öne çıkan yorumları...
Trendyol Süper Lig'in 8. haftasında Galatasaray ile Beşiktaş, 1-1 berabere kaldı.
Spor yazarlarının mücadeleye dair öne çıkan yorumlarını sizler için derledik...
Cem Dizdar - Fanatik
Maç öncesi yazılan, anlatılan her başlıkta önde görünenin Galatasaray olmasından daha anlaşılır ne olabilirdi? Haliyle Galatasaray'ın değil de Beşiktaş'ın yapacaklarıydı merak konusu. Hani Galatasaray için kimileri söylemişti ya ''Konya, Alanya maçlarında Liverpool maçının provaları yapıldı'' diye. Oradan devam edersek ilk devredeki Beşiktaş için pekala ''Kocaeli karşısında bu maçın denemesini yapmışlar'' denebilirdi. İki maçta da topu kendi yarı alanında karşılayıp, rakip defans çizgisi arkasındaki geniş alanı gözleyerek oynuyorlardı. İlk devre istatistiklerinde ''topla oynama'', ''kırmızı kart'' ve elbette ''gol'' dışında hemen her şey eşitti! Sakin kalmaya gayret eden Beşiktaş becerili ön alan oyuncularını defans önüne kadar çekip, en geride ele geçirdiği toplarla sayısal olarak az olsa da Galatasaray'ı metrelerce geri koştururken hem gol buldu hem Davinson Sanchez'in oyun dışı kalmasına yol açtı. Peki Galatasaray? 30 ila 35. dakikalar arası hariç bitkin ve rakibin oyununa çözüm bulamamış göründüler. Bu aralıkta gole en yakın oldukları oyuncu da kafa vuruşunu avuta gönderen Davinson Sanchez'di. İkinci devre de ilkine benzer akışta devam ederken Beşiktaş'ın sakinliğini bozan Wilfred Ndidi'nin ayağının kayması oldu ve Lucas Toreira baskısının ardından golü yediler. Ancak gol sonrası rakibin de eksik olması nedeniyle savunmayı öne taşıyıp Galatasaray'a her alanda baskıya başladılar. İkinci devre topla oynama oranını ilkinin tam tersine çevirirken Okan Buruk da defansif karaterli Eren Elmalı ile Gabriel Sara'yı gönderdi sahaya. Denedikçe denedi Beşiktaş ama olmadı. Yine de futbolun maç önünde ''kağıt üzerinde'' oynanmadığını, plan ve uygulamanın şart olduğunu göstermiş oldu.. Ve yine iyi bir planın ve sahada uygulayıcıların yoksa "tribün tezahüratı"nın o denli etkili olmadığını da?
Ercan Taner - Sözcü
Sergen Yalçın, topu Galatasaray'ın kontrolüne bırakmıştı. Evinde presli ve atak başlayacağını hesaplamıştı Galatasaray'ın. Kendi yarı sahasında rakibe fazla alan bırakmadan kontrollü oynuyordu Beşiktaş. Çabuk ataklar için Rafa Silva, El Bilal Toure ve Cerny stratejik isimlerdi. Djalo ve Emirhan, Osimhen'e çok yakın oynadılar. Gökhan ile Jurasek taktik gereği defansta kalıp hücumu fazla düşünmediler. Liverpool maçı Galatasaray'ı fizik açısından yıpratmıştı. Okan Buruk buna rağmen rotasyon tercihini kullanmamıştı. Demek ki takımı hazır görüyordu. Sane, Sara ya da Icardi tercihi maça başlarken düşünülmemişti. Beşiktaş, Abraham ile golü bulunca öz güvenini yükseltti. Çabuk çıkışlar Rafa'nın en tehlikeli olduğu anlar Beşiktaş'ta. Sanchez, Rafa'nın yaptığı atakta kırmızı kart gördü. Her şey Beşiktaş'ın lehine gözüküyordu. Ta ki Ndidi'nin Torreira'ya topu kaptırıp, İlkay ile Galatasaray beraberliği buluncaya kadar. Mert topu çok tehlikeli sayılacak bölgeye göndermişti. 10 kişi mücadele eden ev sahibi, oyuna hükmedemiyordu. Beşiktaş hem topa sahip olmuş hem de pozisyon yakalamaya başlamıştı. Rafa Silva, Cengiz'in mükemmel pasında topa çok kötü vurmasa Beşiktaş öne geçecekti. Bitime 5 dakika kala Icardi ve Sane'nin oyuna alınması biraz geç gibi geldi bana. Sergen Yalçın takımı çok iyi hazırlamış. İkinci yarının başında psikolojik geri çekilme olmasa Beşiktaş bu maçı kazanırdı.
Uğur Meleke - Hürriyet
Bol aksiyonlu, bol gelgitli, bol iniş-çıkışlı bir derbi izledik dün Seyrantepe'de. Müsabakayı bütün olarak analiz etmek zor, ancak kabaca üç ayrı perdede inceleyebiliriz: 11'e 11 oynanan ilk yarım saat. Kırmızı kartla İlkay'ın golü arasındaki ikinci yarım saat. Ve 1-1 sonrası oynanan son yarım saat. Maçın ilk perdesi, yani 11'e 11 oynanan ilk bölümde adeta bir 'Ole Gunnar Sergen Yalçın' performansı izledik. Bu bölümdeki hikâye fena halde Mart 2025'te Beşiktaş'ın 2-1 kazandığı derbiye benzedi. İlk yarım saatte Beşiktaş topu Galatasaray'a bıraktı, ancak sarı-kırmızılıların tamamlayamadığı hücumlarda yaptıkları geçişlerle büyük fark yarattı. Bir geçişle gol buldu, diğeriyle rakibini 10 kişi bıraktı. Aynen 6 ay önce Solskjaer'in Beşiktaş'ının yaptığı gibi. Yine söz konusu iki derbinin bize gösterdiği bir başka gerçek de, birçoğumuza göre Süper Lig'in en iyi stoperi olan Davinson'un kriptonitinin Rafa Silva olması! Rafa geçen sezon da Davinson'u hızıyla parçalayıp gol atmıştı. Bu kez de oyundan attırdı Kolombiyalı stoperi. Kırmızı kart sonrası maçın ikinci perdesi başladı ve 10 kişilik Galatasaray, 11'e 11'ken bulamadığı fırsatları yakalamaya başladı bu bölümde. Pres canavarı Lucas Torreira önce bir şutla Mert'i zorladı, sonra da İlkay'ın golünü yarattı. 1-1'den sonra skora razı olması beklenen taraf eksik Galatasaray'dı ancak sarı-kırmızılılar 10 kişiyle hiç de fena oynamadılar son yarım saati. Siyah-beyazlı ekip belki geçişlerde uzman. Bu Beşiktaş'ı belki en iyi tanımlayan formül, Rafa + Cerny + alan + zaman = Gol... Ancak Beşiktaş'ın alan-zaman vermeyen rakiplerini set hücumuyla çözmede aynı derecede mahir olduğunu söylemek güç. 10 kişilik Galatasaray'a karşı oyuncu fazlasına sahip olduklarını tam anlamıyla hissettiremediler, buldukları birkaç fırsat genelde sonradan oyuna giren Cengiz'in solo aksiyonlarıydı. Rakipleri topu istemediğinde, Beşiktaş'ın geçiş şansı kalmadığında ofansif etkinliği aynı düzeyi koruyamıyor. Sergen Yalçın'ın iyi başladığı, Okan Buruk'un iyi bitirdiği bir maç oldu bu özetle.
Güntekin Onay - Hürriyet
Derbide ilk yarıda Sergen Yalçın'ın planı işledi. Galatasaray'a karşı 2'nci bölgede tek blokta, alan bırakmayan savunma anlayışı, sarı kırmızıların topa sahip olmasına rağmen ceza sahasına girmesini engelledi. Beşiktaş, Barış Alper'in savunmada geriye koşmayı geciktiği bir pozisyonda Cerny ve Orkun ile savunma arkasına sarkıp golü buldu. Beşiktaş, duran topta El Bilal Toure ve Emirhan ile gole yaklaşsa da kaleci Uğurcan'ı geçemedi. İlk 45 dakika Galatasaray isabetli şut atamadan maçı tamamlarken üstüne üstlük Davinson'un bariz gol şansını engellemekten atılmasıyla 10 kişi soyunma odasına gitti. Davinson yok, Singo sakatlanmış, Galatasaray 10 kişi, skor 1-0; her şey Beşiktaş'ın lehine iken 2'nci yarının ilk 15 dakikasında son gücüyle taraftarını arkasına alıp pres yapan sarı kırmızılıların baskısı, maçın o dakikaya kadar iyilerinden N'didi'nin bireysel hatası ile topu Torreria kazandı ve İlkay golü attı. Galatasaray maçta bulduğu tek pozisyonu gole çevirirken Beşiktaş, Rafa Silva ve Cengiz ile bulduğu fırsatları kullanamadı. Oyuna sonradan giren Cengiz, etkili oldu. Galatasaray'da 2'nci yarıda Lemina kusursuz bir futbol oynadı ve kritik müdahalelerde bulundu. Sarı kırmızılı takımda Torreira ve Uğurcan da sahada takımlarını ayakta tuttular. Beşiktaş'ta ise Orkun, yorulana kadar N'didi ve Gökhan sorumluluk alan isimlerdi.