Aşağıda belirtilen seçenekler aracılığıyla veya istediğiniz zaman çerez politikası sayfamızdan seçimlerinizi yönetebilirsiniz. Yaptığınız seçimler, bu tarayıcı için geçerli olacaktır.
Zorunlu Çerezler
İşlevsellik İçin Gerekli Olan Çerezler
Performans ve Analiz İçin Gerekli Olan Çerezler
Hedefleme ve Reklam Çerezleri

Spor yazarlarının Beşiktaş yorumları

-
Spor yazarlarının Beşiktaş yorumları
Spor yazarlarının, Süper Lig'in 12. haftasında Beşiktaş'ın deplasmanda Antalyaspor'u 3-1 yendiği maça dair yorumlarını sizler için derledik.

Cem Dizdar - Fanatik

Ev sahibi Antalya ilk devre boyunca neredeyse hiçbir şey yapamadı. Ne hücum ne savunma? Özellikle ilk 15 dakika her alanda önde olan Beşiktaş devre istatististiğinde de bu üstünlüğünü korurken Gökhan Sazdağı, Wilfred Ndidi, Cengiz Ünder üzerinden yüklendi. Bu bölümde Antalya hiçbir şey yapamadı dersek yeridir. Öyle ki, atarken girdiği pozisyonlardan daha fazlasını kullanamadı Beşliktaş. Haliyle insan düşünmeden edemiyor; demek Erol Bulut'un ilk iki maçında şikayet ettiği Antalyaspor içindeki ''köstebek'' bu kez o denli iyi çalışmış ki, takım ne yaptığını bilmez haldeydi! Ya bir de Rıdvan Yılmaz, Salih Uçan, Vaclac Cerny çalışsaydı?? İkinci devre başlar başlamaz, transfer edilme nedeni kafamda hala oturmamış olan onca Beşiktaşlı oyuncudan biri olan Rıdvan Yılmaz'ın ''Al da at'' dercesine önüne yuvarladığı topla golü bulan Yohan Boli takımını maça çekti. Ancak takımının ''Geldik, hayli gidelim'' diyecek hali yok gibiydi.

Beşiktaş da ilkine göre ikinci devre ''sönünce'' maç süratle ülke normallerine döndü ve nihayet 78. dakikaya gelindi? Futbol oynamak yerine zor iş olan ''hakemliğe soyunan'' Antalyalı oyunculardan Doğukan Sinik'in penaltı beklentisini VAR'a taşımaya çalışan Soner Dikmen ''sarı kart''la cezalandırıldı. Peki dönüşü?

Vaclav Cerny pasında Jota Silva golü! Acaba bir, iki dakika içinde yaşananlar da ''köstebek'' işi miydi? Yoksa ülke oyun kültürünün içinden çıkılması zor sorularından biri mi, varın siz düşünün? Maçın ilk bölümü hariç Beşiktaş matah işler yapamadı. Lakin karşılaşma boyunca Antalya neredeyse hiçbir şey yapamayınca onlar da mühim şeyler yapmış gibi görünüp, maçı kazandılar.

Ali Gültiken - Sabah

Harika bir skor. Deplasmanda 3 gol bulabilmek çok keyifli. Özellikle bu kadar baskı altındayken bu oyunu ve skoru elde edebilmek Beşiktaş adına çok değerli. Özellikle ilk devre bu sezonun en iyi performansı ortaya kondu. Bu yarı 2 golün yanında fazlası da olabilirdi. Maç aslında ilk devrede bitebilirdi. Bu bölümde rakibe kendi yarı alanında yapılan baskı sonuç verdi. Ön tarafta Cerny, Toure ve Cengiz ile hareketli ve koşulu oyun Antalya'nın dengesini bozarken Beşiktaş'a da oyun zenginliği getirdi. İkinci 45'te bir dönem bu görüntüsünden uzaklaştı. Bunda yenilen golün de endişesi sebebiyet vermiş olabilir fakat dinamik bir savunma, dönem dönem yapılan etkili kontrataklar maçı Beşiktaş'ın arzu ettiği yere getirdi. Hücum aksiyonları açısından Beşiktaş iyi bir kadroya sahip. Bu oyuncular doğru kullanıldığında verim alınabiliyor. Paulista'nın Djalo ile savunma merkezinde oynaması, bu ikilinin takımı öne taşımaları ilk devredeki iyi oyunu getirdi. İkinci yarı golden sonraki savunma duruşunda da yine bu ikilinin önemli katkısı oldu. Deplasmanda farklı kazanmak hem iyi savunmadan hem doğru hücum yapmaktan geçiyor. Beşiktaş, bu ikisini de iyi yapabilen bir takım olarak sahadan mutlu ayrıldı. Oyuncuları ortaya atmadan, yeterliliklerini tartıştırmadan yalnızca işlerini doğru yaptırabilirseniz demek ki, iyi işler olabiliyormuş. Beşiktaş'ın hem oyuncusuyla hem de teknik heyetiyle sorumluluk alabilmesinin ne kadar önemli olduğunu Antalya maçında umarım herkes anlamıştır.

Uğur Meleke - Hürriyet

Sergen Yalçın göreve geldiğinden beri Beşiktaş oyununun iki temel problemi var:

Beşiktaş, Dünya'nın her tarafında her büyük takımın yapması gereken pres konusunda yetersiz. Göztepe maçını hücumda hiç top kazanamadan bitirdiler. Konya ve Kasımpaşa maçlarında da önde kazanılan top sayısı sadece 3'tü... Bu üç müsabakanın toplamında hücum presle başlayıp şut dönüşen pozisyon sayısı sadece 1.

Beşiktaş zaman zaman güçlü oyunlar oynuyor. Ama bunları 90 dakikanın geneline yayamıyor. Özellikle skoru bulduktan sonra vitesi 5'ten 3'e değil, bazen 1'e düşürüyor. Şanzıman dağıtıcı bir vites değişikliği bu. Galip gelinmesine rağmen Kocaeli-Kayseri maçları, Gençlerbirliği yenilgisi, Galatasaray derbisi hep aşırı vites değişimi yaşanan müsabakalar.

Dün tabii Sergen Yalçın derbide gördüğü anlamsız kırmızı kart sebebiyle kenarda değildi ama Beşiktaş'ı izlerken bu iki temel konuyla ilgili ne yaptığına da odaklandık haliyle.

Beşiktaş'ta hücum pres konusunda bir gelişim olduğunu söyleyebilirim. Siyah-beyazlılar, Fenerbahçe'ye karşı da ilk 25 dakika başarılı bir hücum pres yapmıştı. Dün de ilk yarıda Antalya'yı çıkarken defalarca hataya zorladı. Zaten bir gol, bir direk, iki de şutla biten 4 ayrı başarılı pres uygulaması vardı ilk 45 dakikada. Ancak Beşiktaş'ın ikinci sorunu, yani skoru bulduktan sonra aşırı vites değişimi hususunda ise yine sıkıntılı bir akşamdı. Dün de Beşiktaş ilk yarıda ne kadar çok takdiri hak ediyorsa, 46 ile 80 arası o kadar tutucuydu.

Turgay Demir - Fotomaç

Aptallığın en büyük kanıtı, aynı şeyi defalarca deneyip farklı bir sonuç almayı beklemektir" der Albert Einstein? Abraham'dan ne köy olur ne de kasaba? Bilal Toure yarım yamalak bir kanat ve oyun aklı sıfır? Rashica ise bal yapmayan arı? Jota Silva yukarıda saydığım tüm isimleri susuz götürür, susuz getirir? Rafa Silva ise gelmiş geçmiş en özel 10 Beşiktaşlı arasına girecek klasta bir oyuncu? Hal böyleyken Sergen Yalçın'ın ikisini de yok sayması bana göre futbol aptallığının ötesinde ihanettir? Futbola ihanettir, kendine ihanettir? Her yazımda Jota Silva'yı onlarca kez vurguladım ama Sergen Yalçın sırf kendisi istemediği halde alındığı için bu oyuncuya takmıştı ve oynatmıyordu. Öyle ki, Jota toplam bir maçlık süre almadan iki gol attı, en az iki de net pozisyonu var?

Yazıklar olsun? Futbolun gerçeklerine sırt çevirip egolarının peşine düşen tüm teknik adamlara bir değil bin kez yazıklar olsun. Antalya karşısında ligin en rahat ilk yarısını oynadığı Kartal ve iki gol attı. İkinci başlarında Rıdvan'ın takım arkadaşlarına uzak, rakibe yakın pasını kapan Boli golü atınca işin şekli değişti. Antalya sahanın her yerinde baskı uygulayıp beraberlik golünü ararken Beşiktaş top çıkarmakta zorlandı. O sıralarda adeta Düden Şelalesi yakınlarında piknik yapmakta olan Abraham nedeniyle takım bir kişi eksik gibiydi. Görüntü öyleydi ki, Beşiktaş yine kazanamayacaktı? Baktı pabuç pahalı Sergen Yalçın, hiç istemeden de olsa Jota Silva'yı kurtarıcı olarak sahaya sürdü. Silva'da kendisini hiç istemeyen hocasını kurtardı? Beşiktaşlılar Sergen Yalçın'ın Rafa ve Jota'ya yaptıklarını hiç unutmayacaklar bundan eminim.

Kaynak: AA