Spor yazarlarının, Süper Lig'in 13. haftasında Beşiktaş'ın evinde Samsunspor'la 1-1 berabere kaldığı maça dair yorumlarını sizler için derledik.
Cem Dizdar - Fanatik
Beşiktaş'ın vasat bir başlangıç yaptığı ikinci devrenin ilk pozisyonu penaltı olunca tabela değişti ama uzun süre böyle kalacak gibi de görünmüyordu. Nihayet Cengiz'in geri pasında Ndiaye golü attı ve Samsun yavaş yavaş oyuna hükmetmeye başladı. Sergen Yalçın çareyi değişliklerde gördüyse de gerek fiziksel gerek oyun donanımı açısından Beşiktaş'ın takım olarak yolunun çok uzun olduğu aşikar.
Ali Gültiken - Sabah
Bu maç bittiğinde Beşiktaş'ın hem üzüleceği hem de memnun olacağı taraflar var. Ligin en iyi oyununa sahip takımlarından biri olan Samsunspor'a karşı ortaya koyulan performansa baktığımızda gelişen taraflar var. Büyük takım oyununa daha yakın bir felsefe var. Rakibi baskı altına alma isteği var. Birçok şeyi sıralayabiliriz. Bu oyun Beşiktaş'ın oynaması gereken bir oyun. Taraftarın daha çok istediği ve beklediği bir oyun. Samsunspor gibi çok organize, kendi alanını çok iyi kapatabilen, bire bir temassız oyunu iyi oynayabilen, topa sahip olduğunda oyunun her türlü bölümünü oynayabilecek kaliteye sahip bir takıma karşı üstün oynamak da pozisyon bulmak da oyunun iyi tarafından değerlendirilebilir. Ancak bu tür bir oyun karşısında kazanamamak, santrfor pozisyonda Abraham'ın etkisizliğine katlanmak, kanat beklerini istediğin kadar hücuma katamamak gibi şeyler de öbür taraftan sıralanabilir. Beşiktaş'ın yakaladığından çok rakibe verilen gol pozisyonları var. Burada Ersin'in başarılı performansını gördük. Maçın adamı diyebiliriz, Beşiktaş'ı oyunda tuttu. Ersin'e ilaveten Ndidi'yi ve Cerny'i de maçı değiştirmeye çalışan oyuncular olarak ilave edebiliriz. Tabii ki, her şey bir yana Cengiz'in yaptığı gibi çok basit bir hatanın da bu tür maçların içerisinde olmaması gerekiyor. Büyük emek vererek bir yere getirmeye çalıştığınız oyunu, bu kadar basit bir hatayla kazanamadan bitirmek oyuncuların da canını acıtıyor.
Uğur Meleke - Hürriyet
Dün akşamüzeri bir başka güzel maç da Dolmabahçe'de oynandı. Süper Lig'in iki iyi ekibi Beşiktaş ve Samsunspor, sporseverlere aksiyon dolu bir 90 dakika izlettiler. Türkiye'yi Avrupa'da büyük bir başarıyla temsil eden Konferans Ligi lideri Samsunspor, son iki ayda şahane bir savunma takımına dönüştü. Ekim-Kasım'da toplam sadece 3 gol yediler, bunların ikisi zaten maç koptuktan sonra gelen değersiz sayılardı. İki aydır hiçbir maçta ilk golü kalelerinde görmemişlerdi, dün 55'inci dakikada Cengiz'in penaltısıyla bozuldu bu büyü.
Ancak Thomas Reis'in ekibinin en önemli özelliği, maç içinde birden fazla stratejiyi başarıyla sergilemeleri. Dün 55'te golü yedikten sonraki 10 dakikada topla yüzde 72 ile oynadılar. Güçlü bir hücum pres yaptılar, rakip yarı alanda tam 6 top kazandılar. Bunun ödülünü de 65'teki beraberlik golüyle aldılar.
Samsunspor'u İstanbul'dan hak ederek çıkardıkları 1 puan için kutlarken Sergen Yalçın'a da sanırım şu soruyu yöneltmek gerek: Beşiktaş neden skoru her bulduğunda bu kadar geriye çekiliyor? Neden vitesi 5'ten 1'e düşürüyor? Sergen Yalçın bu hastalığın farkında mı ya da bir çözüm çabası var mı?