Aşağıda belirtilen seçenekler aracılığıyla veya istediğiniz zaman çerez politikası sayfamızdan seçimlerinizi yönetebilirsiniz. Yaptığınız seçimler, bu tarayıcı için geçerli olacaktır.
Zorunlu Çerezler
İşlevsellik İçin Gerekli Olan Çerezler
Performans ve Analiz İçin Gerekli Olan Çerezler
Hedefleme ve Reklam Çerezleri

Yazarların Fenerbahçe yorumları

-
Yazarların Fenerbahçe yorumları
Sarı-lacivertli ekibin Avrupa Ligi'nde deplasmanda Brann'ı 4-0 mağlup ettiği maça dair spor yazarlarının öne çıkan yorumları..

Cem Dizdar - Fanatik

Samsun'daki maç da yaklaşık aynı dakikada gelen golle 1-0 başlamıştı. Ancak ikinci devre olanlar oldu ve AEK soyunma odasından bambaşka bir takım olarak dönüp sahada Samsun'u şaşkına çevirerek 1-2 kazanmayı başardı. Fenerbahçe de Norveç'in Bergen kentindeki maça tıpkı Samsun gibi başlamış Nene-Kerem işbirliğinden izlenesi bir gol çıkardı. Ancak ardından ev sahibi Brann topu da oyunu da aldı kısa bir süreliğine. Başarıyla gezdirdikleri toplarla gole yaklaştılarsa da stoperleri Helland, taraftarının öfke paratoneri olan En-Nesyri'yi düşürüp oyun dışı kaldı.

Hemen ardından Brann hocası Alexandersson 'işlerine hiç yaramayan' bir düzenlemeye gitti! Orta sahadan Thore Pedersen'i çıkarıp savunmacı Japhet Sery'i sahaya gönderince özellikle Mert Müldür, Fred, Nene hattı tıkır tıkır çalışmaya başladı. Talisca golleriyle de maç esasen ilk devrede bitmiş oldu. Durağan geçeceği belli olan ikinci devrede oyuna giren Levent Mercan, Galatasaray maçını kurtaran isabetli ortasından bir tane daha gönderdi ve Talisca'yı 'gecenin adamı' yaptı.

Ezcümle, zor geçmesi beklenen maç umulandan da kolay tamamlandı. Bundan sonranın hesabı sanırım şöyle yapılacak... Kalan iki maçından 6 puan çıkarması durumunda, ki ilki sahasında zor ekip Aston Villa diğeri görece kolay FCSB yani eski adıyla söylersek Steaua Bükreş, Fenerbahçe ilk 8'e girebilir mi? Olmaz da değil sanki...

Gürcan Bilgiç - Fotomaç

Maçın kendine özel gerilimi vardı. Lig'deki son maçın kötü performansının üstüne, sakat ve cezalılar eklendi. Bunu Norveç'in soğuğu ve Bran takımının iddiasını da ekleyerek, drama dönüşmesini bekleyebilirdiniz. Eğer o hep bahsettiğimiz "kalite farkı" olmasa? Ağır zemin, uzun çimler, alışık olmayanlar için hataya uygun ortamı hazırladı. Baskıyı kırmaya çalışırken, pas hataları da geliyordu. Talisca'nın "bağlantı" oyuncu rolünü benimsemesi beklenirken, Nene'nin ara pasında Kerem jenerik golünü attı. Tüm hikayeler için yeniden yazılma dönemi açıldı böylece. Şöyle açıklayalım; 18'de En-Nesryi, Helland'a son adamdan kırmızıyı gösterttiğinde, daha ayağına top değmemişti. Brann, liglerin oynanmadığı kış döneminin getirdiği maç eksiği problemini dibine kadar yaşıyordu. Eksilen rakip önde baskıdan çabuk vazgeçince Fenerbahçe'nin dakikaları başladı. Zemin kötüydü. Topu sağdan sola dolaştırıp, defansın gedik açmasını beklediler. Bir korneri Osterwolde aşırttı, bir ortayı Brown yaptı, diğerini Levent; Talisca üç kere fileleri havalandırdı.

Stuttgart maçında net kırmızıyı, Plzen'de VAR'a rağmen net penaltıyı değerlendirmeyen UEFA hakemlerine karşı yapılan itirazların sonucu da alındı diyebiliriz dün. Başakşehir maçı sonrası "skoru korumamız lazımdı. Büyük takımlar bunu başarmalı" diyen Tedesco'nun takımı, kendisinin saha kenarında olmadığı bir 90 dakikada tam da böyle oynayarak, sakin kalarak, acele etmeyerek farklı skora gitti. Talisca'nın gecesi Fenerbahçe'nin Avrupa Ligi'ndeki devamı için kalan iki maçta alınacak bir puanı yeterli hale getirdi.

Ömer Üründül - Sabah

Fenerbahçe dün gece deplasmanda erken skor avantajı yakaladı. Bu önemli bir moraldi. Gol de hazırlanışı ve yapılışıyla çok güzeldi. Brann, Avrupa Ligi'ndeki son 4 maçında 2 galibiyet, 2 beraberlik almış ve yedikleri golden sonra anormal bir yüksek tempo sergilemeye başladılar. Maçın bundan sonrasının kolay geçmeyeceği görülüyordu. Ama rakibin 18. dakikada kırmızı kart görmesiyle bütün saha içi dengeleri Fenerbahçe'ye geçti. İkinci golden sonra da rakibin hiç direnci kalmadı. Sonuçta da farklı bir galibiyetle Fenerbahçe ilk 24'ü garantiledi. Daha fazlası olur mu bekleyip göreceğiz.

Gelelim dün geceki genel gözlemlerime; Tedesco nihayet kulübeye mahkum ettiği Milli Takım oyuncusu Mert Müldür'ü hatırladı. Mert de sergilediği performansla ben bu takımda da oynarım mesajı verdi. Nene ile de gayet iyi bir uyum gösterdiler. Talisca oyunda çok görünmese de hat-trick yaparak gecenin adamı oldu. İsmail Yüksek her zamanki gibi takımın temel direğiydi. Fred'deki gelişim de ileriye dönük kazanç. En-Nesyri çalıştı, güzel ilk golde onun da katkısı vardı. Ayrıca rakibi 10 kişi bıraktı. Ama bir moral bozukluğu yüzünde hissediliyor. Skriniar da gerçekten tam bir deneyim ustası. Kerem Aktürkoğlu'na gelince nefis bir gol vuruşu yaptı ama kalan bölümdeki genel performansına baktığımda ciddi bir fiziksel sıkıntı yaşadığını açıkça gördüm.