Süper Lig?in 3. haftasında Galatasaray'ın deplasmanda Kayserispor'u 4-0 mağlup ettiği maça dair öne çıkan yorumları sizler için derledik...
Ömer Üründül - Sabah
Galatasaray uzun zamandır alışılmış deplasman galibiyetlerine bir yenisini daha ekledi. İlk yarıda kontrol, tamamıyla Galatasaray'ın elindeydi. Hücum girişimleri tempolu değildi. Ama bir tarafta kaliteli ayaklar olursa karşıda da kısıtlı kadro varsa o zaman bütün avantaj senin lehine oluyor. Galatasaray ilk devrede skor avantajını da buldu. İkinci yarı başlar başlamaz hakem Alper Akarsu, Sane'nin yaptığı net faulüne 'devam' deyince Kayserili oyuncular durakladı ve Galatasaray'ı rahatlatan ikinci gol geldi. Ondan sonraki uzunca bölüm karşılıklı ataklarla geçti. Galatasaray farkı artırabilirdi ama Kayseri de çok önemli üç fırsattan birini değerlendirebilse belki de kolay maç zora girebilirdi. Son dakikada Osimhen farkı 3'e çıkardı. Sonuçta Galatasaray, bir 3 puanı daha hanesine yazdırdı. Torreira her zamanki gibi dinamo görevini kusursuz yaptı. Yunus ilk yarıda yüksek kalitesi ve oyun görüşüyle liderlik yaptı. Sane ve Osimhen çok önemli oyuncular ama fizik olarak hazır değiller. Tabi bu kadar kalitesi zayıf ligde güçlü oyuncuların olursa genelde istediğin sonuçları alıyorsun. Örneğin; dün gece takımın lokomotifi Barış Alper yoktu. Orta sahanın savaşçısı Lemina yoktu. Değişen bir şey olmadı. Gelelim Okan Buruk'a? Bir teknik adam deplasmanda iki farklı öndeyken çift santrfora dönmez. Eğer Cardoso net pozisyonu değerlendirse sonuç kestirilemezdi. Eren'in yapısı, kesinlikle kanat forveti görevine uygun değil ama ilk 2 golü attı. Okan hoca çok şanslı bir teknik adam.
Levent Tüzemen - Fotomaç
Galatasaraylı oyuncular, hafta içi yaşanan Barış Alper Yılmaz olayından kafaca etkilenmemişler. Başta Yunus Akgün olmak üzere takım olarak kazanmaya konsantreydiler. Okan hocanın hazırlık maçlarında denediği Jakobs-Eren ikili formülü Kayseri'de meyvesini fazlasıyla verdi. Jakobs savunmada zaman zaman aksadı ama Eren Elmalı hem Jakobs'a desteğe geldi hem de Galatasaray'ın sürpriz golcüsü olarak sahne aldı. Okan hocayı bu formülünden dolayı kutluyorum.
Yunus Akgün çok yetenekli bir oyuncu. Galatasaray'ı Kayseri'de bir lider gibi yönetti. Savunmaya geldi, top aldı; Galatasaray'ı hücuma hızlı ataklarla taşıdı. Ayrıca Yunus, Sane ile de uyumlu bir birliktelik gösterdi. Bu ikili, bu sezon Galatasaray hücum hattında etkili işler yapacaktır. Okan hoca da 10 numara gibi oynattığı Yunus'un performansını gördükten sonra elinin güçlü olduğunu anlayacak ve rahatlayacak.
Eren'in attığı ilk gol hazırlanış olarak mükemmeldi. Kaleci Günay oyunu çabuk başlattı, Yunus 70 metre taşıdığı topu rakip defans arkasına hızlı koşu yapan Sane'nin önüne bıraktı. Alman yıldızın vuruşu kaleciden sekti, pozisyonu takip eden Eren golü yaptı. Bu golde Yunus, Sane ve Eren'in solak oyuncular olduğunu hatırlatırım. Yunus'u izlerken büyük keyif aldım. Nereden bakarsan bak her tarafından kalite akıyor. Osimhen, maç içinde hep çalışkandı, sürekli gol atmak için didindi. Zaniolo'nın attırdığı golün başlangıcında da pozisyonu yaratan isim kendisiydi. Osimhen ısındıkça gol yükünü de sırtlayacaktır.
Uğur Meleke - Hürriyet
Dün Kayseri'de Yunus Akgün'ü izlerken zaman zaman David Silva geldi aklıma. Galatasaray'daki eksiklikler sebebiyle dün 10 numara rolünde oynadı Yunus. Derin paslarıyla Sane'yi defalarca pozisyona soktu, gerektiğinde de merkezden driplinglerle sırtında taşıdı adeta takımını. Küçük fiziği, hem süratli hareket etmesi, hem de hızlı kararlarıyla zaman zaman David Silva gibiydi sahada dün Yunus... Zaten maçın fişini de 36'ncı dakikada 40 metrelik bir driplingle çekti.
Galatasaray bildiğim kadarıyla kaleci ve stoper takviyesinden sonra bir fırsat daha bulursa ofansif orta saha da almak istiyor ama Yunus'un bu on numara performansı sonrası transfer stratejisi de değişebilir Okan Buruk'un.
Galatasaray dün Kayseri'de Yunus, Eren, Günay, Osimhen ve Sane'nin iyi performanslarıyla belki farklı kazandı ama ev sahibi ekip de hiç fena olmayan sinyaller verdi gelecek için. İlk 11'de 6 yeni oyuncusu olan Markus Gisdol'ün özellikle korner setlerini çalıştırdığı barizdi. İki-üç kez Günay'ı blokladılar, Jung'laDenswil'le gol şansları yakaladılar.
Ayrıca geçen sezon Jakirovic döneminde olduğu gibi sağda Gökhan-Ramazan-Cardoso ile dengesizlikler yarattılar. Birkaç pozisyon da ürettiler ama Davinson-Jakobs ikilisi çoğunlukla kesti Cardoso'nun koşularını. Samsunspor'u en dipten 1 puanla alıp saygıdeğer bir oyunla ligde bırakan Markus Gisdol'ün Kayseri'de de iyi bir oyun inşa edebileceğine inanıyorum ben.
Osman Şenher - Milliyet
Kaliteli futbolcular bir anda maçtaki dengeleri değiştirebiliyor. Galatasaray'ın kadrosuna baktığın zaman Osimhen resmen defansı dövüyor ve dağıtıyor. Sane, müthiş driplingleri olan ve ayağını iyi kullanan bir oyuncu. Rakibe baskı da yapıyor. 4. golü atarak güzel oyununu taçlandırdı üstüne üstlük. Böyle olunca rakip defansın eli ayağı birbirine dolaşıyor. Sonuçta Eren Elmalı, boş alan buldu ve harika iki gol attı. Ama Mertens aranıyor. Yunus, tamam mücadele ediyor, fakat kafasını kaldırıp iki pozisyonda Osimhen'e topu veremedi mi, vermek mi istemedi onu bilemiyorum. Sonunda Nijeryalı futbolcu da sahayı yumruklamaya başladı. Haksız mı? Hayır... Yunus oyundan çıktı, Zaniolo girdi. Ve nitekim Osimhen'in attığı 3. golün pasını verdi. Futbol beraber oynadığın zaman güzel bir oyun oluyor. Yunus'un kendisine özeleştiri yapması lazım. Lemina'nın yokluğunda Torreira'nın yanında Sara oynadı. Sara'nın takıma ne katkısı oldu bunu anlayamadım. Ama oynadığı pozisyonda daha aktif olması, iyi paslar vermesi gerekir.
2 Eylül'de Şampiyonlar Ligi listesi verilecek. Orta sahada olduğu gibi, sağ bekte de büyük sorun var. Tamam Sallai elinden geleni yapıyor. Türkiye'de idare eder, ama Avrupa'da hiç kusura bakmasınlar oradan çok pozisyon verilir. Ve nitekim dün gece Kayserispor o bölgeden çok boşluklar buldu.
Son sözüm de Günay için olsun. Yönetim Günay'ı yedek bırakacak bir kaleci almamalı. Bu çocuk harika bir karakter ve iyi bir kaleci. Eğer yedek bırakırsanız, Manchester City'nin başına gelenler Galatasaray'ın da başına gelebilir.